Hâmilelik ve Bebek Bakımı-3
21 Ağustos 2020 tarihinde yazılan Hamilelik ve Bebek Bakımı-2 yazımızın devamıdır.
Ceninin Cinsiyeti
Erkek çocuğa hamile kadın, ağırlığı ve ceninin hareketlerini sağ tarafta hisseder, sağ göğsünün ucu daha büyük olur ve rengi daha erken değişir, yürümeye sağ ayaktan başlar, yerden kalkınca sağ ele dayanır. Kadın, kız çocuğa hamile ise, bu belirtiler tam tersine, hep sol tarafta olur. Hamileliğin 16. haftası bitince, olgunlaşan bebeği eğitme zamanı gelir. Bebekle konuşarak güzel şeyler anlatmak, Kur'ân-ı Kerim okumak ve öğretmek iyidir. Bebek bu süreç içinde duyduğu şeyleri dünyaya geldikten sonra çok kolay öğrenir yani kolay hatırlar.
Doğum
Doğum, ağaçların ilkbahar güneşiyle birlikte yeşermeye başlaması gibi doğal bir süreçtir ve Allah tarafından en ince ayrıntısına kadar programlanmıştır. Adem ve Havva'dan bu yana milyarlarca insan ve milyarlarca memeli hayvan doğum yoluyla zahmetsizce dünyaya gelmektedir. Modern hayatın getirdiği yanlış yaşam tarzı insanların sağlığını zorlaştırmanın yanısıra doğumu da etkilemiştir. Ancak, bilinçli bir hamilelik ve doğuma hazırlık döneminden sonra normal doğum yapmak ve sağlıklı bebek dünyaya getirmek çok kolaydır.
Doğuma Hazırlık
Doğumun kolay olması için, hamilelik boyunca Meryem Suresi, doğumdan önce ve doğum süresince de İnşikak Suresi okunmalıdır. Anne karnındaki bebeğe, kardeşlerinin, anne babanın onu nasıl bekledikleri, onu nasıl sevdikleri ve dünyanın ne kadar güzel olduğu anlatılmalıdır ki, bebek dünyaya gelmekten korkmasın.
Kadın, doğumdan hiç korkmamalıdır çünkü kadının da, bebeğin de kaderi bellidir. Kaderinde doğumda ölmek yoksa yapılan hiç bir hata onu ölüme götüremez, ölmek varsa hiçbirşey buna engel olamaz. Ancak, Allah'ın (c.c.) kanunlarına göre, doğumda ölen kadın şehittir. Günümüzde bu yüksek mertebeye layık olan kadına sık rastlanmaz, hatta hiç görülmez. Bu sebeple diyebiliriz ki, bir kadın için doğum süreci ölüm açısından en güvenli olduğu zaman dilimidir. Doğumdan korkmamak için bunu düşünmek yeterli olabilir.
Doğumda kadın korkmaya başlarsa, bu korkuyla doğru karar veremez, doğumu kolaylaştıracak hareketleri yapamaz ve korku bebeğe geçer. Bebek korkudan karaciğere veya dalağa sığınır ve rahimden ayrılmak istemez. Neticede kadın sezaryene mahkum olur. Kadın korkuya düşmez, telaşa kapılmazsa, bebek ve rahim (rahim de şuurludur!) doğum için doğru yolu bulur ve muhakkak normal doğum gerçekleşir.
Doğumu kolaylaştıran, doğumdan sonra rahmin temizlenmesini ve eşin atılmasını saklayan uygulamalar:
Hamileliğin son ayında tarçın sık kullanılır ve hemen hemen her gün 1 çorba kaşığı keten tohumu ıslatılarak içilir.
Sağlıklı kadın için en emniyetlisi, evde yakın akrabaların arasında, ebe yardımı ile, sıcağa yakın ılık suyun içinde yani küvette doğum yapmaktır. Ilık su doğum yollarındaki kasların esnemesini sağlar. Bebek ise su ortamına alışkın olduğu için amniyon suyundan küvetteki suya rahatça geçer.
Sancı başladıktan sonra ilk önce üzerlik otu ile tütsü yapılır.
Sonra aşağıdaki ilaçlardan biri uygulanır:
** 1 çorba kaşığı papatya bir bardak suyla kısık ateşte 5 dakika kaynatılır. Aynı şekilde çörekotu da kaynatılıp süzülür ve süzülmüş papatya suyu ile karıştırılır. Biraz soğuyunca içinde 50 gr. bal eritilir ve küçük bir pompayla veya büyük enjektörle alınıp rahim ağzına duş yapılır. Aynı zamanda safran veya keten tohumundan yapılan içeceğe 7-10 damla çörekotu yağı damlatılır ve içilir. Veya 150 gr. zeytinyağı içilir.
** Bir baş sarımsak, 10 tane taze veya salamura yeşil zeytin ve 1 adet havuç 500 gr. suyla pişirilir. Biraz soğuttuktan sonra ezilir ve süzülüp içilir.
** Sancı başladıktan sonra pelinotu ve sinameki yarı-yarıya karıştırılarak öğütülür, 2 saat arayla yarım çay kaşığı karışım 2-3 defa suyla yutulur.
** 5 gr. taze öğütülmüş üzerlik tohumu yutulur ve üzerine demlenmiş kara ardıç çayı içilir.
** Sancı başladıktan ve su geldikten sonra, vajina ağzına ve içine vajinanın esnemesi, doğumun kolaylaşması ve yırtılma olmaması için, zeytinyağı sürülür. Bir süre sonra taze sıkılmış ve süzülmüş acı kavun suyu göbek altına ve kasıklara sürülebilir.
Sayfamızda blog yazıları yazdığımız için belli sayıda kelimeyi geçemiyoruz. Makale üç yazıya sığmadı. Dördüncü makalemizi buradan okuyabilirsiniz.