Dr. Aidin SALİH Böbrek Hastalıkları
Böbrek sinsî bir organdır. Bazen son âna kadar belirti vermez. Böbrek yetmezliği genellikle sinsi ve yavaş geliştiği için tanıda gecikme oluyor. Bu makalemizi Dr. Aidin SALİH'in talebelerine derslerinden yazıya aktarılan Son Söz kitabının yeni basılan 2. cildinden aşağıya yazdık.
Böbrek Hastalıkları
Böbrek hastalıkları çok önemlidir. Böbreğin durumu bütün organ ve dokuların durumunu etkiler. Çünkü metabolik atıklar, özellikle de metabolik protein atıkları, böbrek yoluyla dışarı atılır. Atıklar atılmadığı zaman nereye gidiyor? Karaciğere gitsede onun belli bir kapasitesi vardır. Karaciğerin kapasitesi dolunca atıklar dokularda birikinti yapar. Dokularda biriktiği taktirde de hastalıklar meydana gelir. Eğer karaciğerde birikmiş ise karaciğer, akciğerde birikmiş ise akciğer ve kaslarda birikmiş ise kas hastalıkları ortaya çıkar. Bana bir hasta geldiğinde hemen onun karaciğer ve böbrek durumuna bakarım. Eğer karaciğer ve böbreği iyi ise kalan hastalıkları o kadar da önemli değildir. Geriye kalan herşey düzeltilebilir. Karaciğer böbreklerden daha çabuk iyileşiyor. Böbrekler çok yavaş iyileşir, bu yüzden çoğu tuzaklar böbrek hastalıkları üzerine kuruludur.
Biz bugün hastaların hemen böbreklerin bakıyoruz. Böbrekler sadece ayak serçe parmaklarından görülür. Eğer böbrek sağlıklı ise bu tırnağın güzel olması gerekir. Bazen ayaktaki serçe parmağının tırnağı sanki bir noktada toplanmış küçük bir top gibi görünür. Bu durum çok tehlikelidir. Böbrek ve idrar yolları ayak serçe parmağından başlayarak yükselir ve baldırlara geçer. Eğer böbrekler hastaysa baldırlarda ağrı ve kramp oluşur. Sonra iki taraftan makatı dolaşıp çapraz şekilde omurgalara geçer. Sonra daha da yükselir ve iki taraftan başı dolaşarak burun kökünde biter. Böbrekler hastaysa omurgalarda şiddetli ağrı hissi, özellikle de sabahları tutukluk hali olur ve insan kalkıp hareket uygulama ihtiyacı hisseder. Bel ve boyun fıtığı ve şiddetli baş ağrısı da görülebilir. Baş ağrısı enseden yükselir ve gözlere iner. Böbreklerin küçük olması ile kapasitesinin düşük olması arasında fark vardır. Böbreklerde çalışan hücrelere nefron denir. Nefronlarda yapı bozukluğu veya sayılarında bir eksiklik olursa böbreklerin kapasitesi düşük olur. Kapasitesi düşük demek, böbrek gelişimi bozulmuş demektir. Ama bu durumda böbrekler dışardan bakıldığında çok normal görülebilir. Size daha ciddi bir durumdan bahsedeceğim ama burada ben bir kurtuluş göremiyorum. Bazı kişilerde ayak serçe parmağının tırnağı sanki küçük kireçli bir top gibi oluyor ve bu durumda olan insanlar titremeli epilepsi nöbetleri geçiriyorlar. Bu, özellikle geceleri uyku esnasında oluyor. Bu nöbetler çok tehlikelidir ve maalesef biz bu durumda hiçbir şey yapamıyoruz. Bu hastalar ölüyorlar. Bize bu halde gelen sempatik bir genç vardı. Allah rahmet eylesin, o vefat etti. İnsan tabii ki bir dereceye kadar kendini muhafaza edebilir ama genç insanlar için bu daha zordur. Böbreğin rahatsız olduğu, ortaya çıkan başka rahatsızlıklardan anlaşılır. İlk şikâyet baldırlarda ağrı ve kramp olmasıdır. O zaman miyaljiden bahsediliyor. Derin varis denilip ameliyat yapılıyor. Sonra da ayaklar şişiyor ve kocaman oluyor.
Diğer bir belirti genel terlemedir. Terleme ne kadar çok olursa böbrekler o kadar zayıf demektir. Avuç içinin terlemesi böbrek üstü bezinin durumunu da gösterir. Tabii ki iş terlemeyle de bitmez çünkü terleme bir yere kadar olur. Böbrekler zayıflayınca ter yeterli olmaz o zaman ya cilt rahatsızlıkları ya da eklem romatizması olur. Eğer böbrek üstü bezi de hastaysa veya yetmezlik varsa şeker, kolestrol ve tansiyon dengesizliği olur. Küçük ve büyük tansiyon birlikte yükseliyorsa bu tipik böbrek tansiyonudur. O zaman hemen böbreklerin durumuna bakmak ve böbrek tedavisi uygulamak gerekir. Gut hastalığı ya karaciğer ya böbrek ya da her ikisiyle bağlantılıdır. Kan grubu B olanların mizaç ve tabiatlarına bağlı olarak yani tabi olarak idrar yolları zayıftır. O yüzden kan grubu B olan çocuklar 13-14 yaşlarına kadar altlarını ıslatabilirler. Onlar için bu normaldir. Kan grubu B olanlar da çok sık baş ağrısı olur. Bu, dolunay ve yeniay olmak üzere ayda 2 defa görülür. Çünkü yeniay ve dolunay zamanında su çekimi yüksek olur. Dünyada olduğu gibi vücutta da su oranı % 70'tir. O yüzden doğal olarak baş ağrısı olur. Kan gurubu B için yeniay ve dolunayda baş ağrısı doğaldır, özellikle dolunayda.
Böbreklerin tedavisi de diğer hastalıkların tedavisi gibidir ama bazen hastalığın durumuna göre tedavi değişebilir. Ben böbrek hastalıklarında bazen ilk önce açlık tedavisi vermiyorum. Eğer böbrekler çok zayıfsa ilk önce meyve ve sebze kürleri veriyorum. Hastanın genel durumuna göre ya bir gün meyve sebze suyu bir gün yemek şeklinde ya üç gün meyve sebze suyu bir gün yemek ya da hemen 10 gün boyunca meyve sebze şeklinde kür veriyorum. Bundan sonra da açlıkları veriyorum. İsterseniz siz de böyle yapabilirsiniz. Böbrekleri zayıf olan hastaya Ramazan orucunu nasıl geçirdiğini sormak gerekir. Eğer orucunu rahat tutabiliyorsa hemen bir günlük açlık da verilebilir. Ama eğer hasta zorlanıyorsa ilk önce meyve sebze suyuyla başlanır. Sonra duruma göre açlıklara başlanır. Böbrekler açlıklarla daha iyi olur. Eğer açlıkta böbreklerden kaynaklı olarak hem küçük hem de büyük tansiyon yükselirse meyve suyu diyetine geçmek gerekir. Kronik böbrek yetmezliğinde uzun değil kısa açlıklar önemlidir. Ne zaman ayak serçe parmağının tırnağı düşer, değişir ve büyüyüp normal şeklini alırsa o zaman 10 günlük açlıklar yapılabilir. Böbrek hastaları 10 günlük açlıklara dayanıp dayanamayacaklarını hissederler. Onlar önce 3, sonra da sırasıyla 5, 7 ve 10 günlük açlıklar yapabilirler. Birkaç açlıktan sonra karaciğer temizlemesi yapılır, kireç temizlemesi ve böbrek temizlemesi ise birkaç açlık ve karaciğer temizlemesinden sonra yapılır . Ama açlıklara başlanınca bütün organlar ve sistemler birlikte iyileşir.