Tuzun Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Tuzun Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Tuz denilince doğal tuz kullanmamız gerekir. Bir de tuzun miktarı çok önemlidir. Aşırı tuz tüketiminde kan basıncının yükseldiğini belirten Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kenan Ateş, "Tuzlu beslenmek hipertansiyon için en önemli risk faktörlerinden bir tanesi. Bunun dışında hem kan basıncını yükselterek hem de bağımsız etkiyle aynı zamanda kalp, damar ve böbrek hastalıklarına da yol açabiliyor. Bunun dışında bazı kanserlerle, tuzun ilişkisi var. Aşırı tuz tüketenlerde mide kanseri sıklığının artmış olduğu birçok çalışmada gösterilmiş. Bunun dışında kemikleri olumsuz yönde etkiliyor, kemik erimesi dediğimiz osteoporoz için bir risk faktörü. Özellikle dolaylı etkileriyle obezite, diyabet, astım gibi birçok hastalıkla tuz tüketimi arasında bir ilişki söz konusu.

 

Tuz ile ilgili söylenecek çok söz var. Konuyu bütün yönleriyle yazarsak Makale çok uzar. O yüzden; aşağıdaki yazılar konunun anlaşılması için yeterli olacaktır. Dr. Aidin SALİH Gerçek Tıp Kitabının Doğal İlaçlar bölümünde Tuz'dan aşağıdaki gibi bahsetmiştir: 

 

Tuz derken, bugünkü rafine edilmiş sofra tuzu (NaCl, sodyum klorür) değil, doğal, işlenmemiş kaya tuzunu veya deniz tuzunu kastediyoruz. Bu tuzlar iyot, magnezyum, potasyum, çinko, silikat gibi insan sağlığı için gerekli makro ve mikro elementleri içerir. Gri kaya tuzu (turşu tuzu), deniz tuzu (kalın olan), İngiliz tuzu, Hindistan tuzu doğal tuzlardandır. Bunlar ve benzeri tuzlar bağırsakları temizleyip ishali durdurur, kabızlığı ve çeşitli kokulan giderir, mide asidi üretimine yardımcı olur, donmuş maddeleri eritir, diş taşlarını temizler, safrayı ve balgamı söker, yaralan temizler ve kurutur, diş etlerini ve dalağı kuvvetlendirir, cilde güzellik verir. Zeytinyağı ile tuz ateşle oluşan yanıklara hemen konulsa, kabarcıkların oluşmasını önler. Yemeklere konan tuz, mide asidi üretimine yardımcı olur.

 

Günlük Tuz İhtiyacı

 

 


Vücudun tuz ihtiyacı günde 10-12 gramdır. Bu miktardaki tuz, bir porsiyon ette, 3 tane zeytinde ve günlük ekmekte bulunur. Çiğ sebze ve salataya tuz katmak doğru değildir. Çünkü tüm bitkiler suni gübreyle yetiştirildiği için, sebzeler, tahıllar, meyveler ve tohumlar zaten tuz içerir.

 


Rafine edilmiş tuz turşuların kalitesini, sıcak yemeklerin tadını bozar. Tuz, sulu yemeklere pişirme sonunda, patatese pişirme başlangıcında, baklagillere yumuşadıktan sonra eklenir. Et, balık ve sebzeler (patates hariç) kavrulmadan önce, patates ise kavrulma sonunda tuzlanır. Baharat kullanıldığı zaman, tuzu azaltmak gerekir. Yemeklere tuz ile birlikte biraz şeker de katılırsa yemeğin tadı daha lezzetli olur. Rafine edilmiş katkılı sofra tuzu veya yapay tuz, bütün katkılı yiyecekler gibi, sağlığa zararlıdır ve doğal tuzun yerini tutamaz.

 


Sofra tuzuna eklenen katkı maddeleri: Sodyum Alüminyum Silikat (El73): Renklendirici ve nem tutucu olarak kullanılan katkıdır. Zehirlidir ve katkı maddeleri dahil her tür maddeye karşı aşırı duyarlılığa neden olabilir. Dünyanın çoğu ülkesinde yasaklanmıştır. Ve/veya Titanyumdioksit nanoparçacıkları nem tutucu ve beyazlatıcıdır.  Bunlarla birlikte iyotlu tuza Potasyum iyodür katılır. Potasyum iyodürün iyot stabilizörü Sodyum Tiyo sülfattır. Potasyum iyodür çok zararlı bir maddedir ve tek başına tiroid bezinin dengesizliğine sebep olabilir.