Kalp Hastalıkları
Sayfamızda kalp hastalıkları ile ilgili yazımız yoktu. Son günlerde gençlerde özellikle de 30-40 yaş arası (erkek-kadın) insanlarda kalp hastalıkları görülmesi bizi bu yazıyı kaleme almak zorunda bıraktı. Daha önce Öksürük ve Akciğer İçin Bitkisel Çözüm! yazımızda kalp ritim bozukluğundan bahsetmiştik. Son günlerde "kalp hastalıkları corona" ibaresi google'de en çok arananlar arasında. Kalp hastalığı olanların bu dönemme de üç-dört kat daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor.
Evde oturanlar, evden çalışanlar için de kalp sağlığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bu çok ciddi bir durum. Evde olanlar bütün gün oturmamalı. Nasıl normalde sokakta dolaşıyorsanız evde de yürüyebilirsiniz, pilates gibi sporlar yapabilirsiniz, muhakkak hareket etmeniz gerekiyor. Bunun yanında sürekli evde olan bireyler yediklerine içtiklerine de dikkat etmeli. Çünkü evde oturunca daha fazla yemek yenilebilir. Fizik aktivitelerini pencereleri açarak evin içinde yarım saat kadar yapabilirler, çeşitli internet sitelerinde bu tarz spor egzersizleri olan platformlar var, bunlardan da faydalanarak her gün hareket etmeye özen gösterilmeliler” dedi.
Aşağıdaki yazıları Dr. Aidin SALİH'in gerçek tıp kitabından aldık. Şâyet diğer kitaplarında veya konferanslarından kalp hastalıkları ile ilgili bilgi sahibi olursak bu yazının altına muhakkak ekleriz.
Sağlık Bakanlığının raporuna göre, kalp damar hastalıkları, dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişinin, Türkiye'de de 130 bin kişinin ölümüne yol açmaktadır. Doğuştan olan kalp hastalıkları hariç, en sık görünen kalp rahatsızlığı, atheroskleroz yani koroner arter daralmasıdır. Atherosklerozun en sık gözlenen sebebi ise margarin, ayçiçek yağı, mısıryağı gibi trans yağların kullanılmasıyla oluşan yağ birikintileri ve fibröz plaklarıdır. Yağ birikintileri atherosklerozun en erken belirtisidir ve herhangi bir yaşta, hatta mamayla beslenen 2 yaş altı çocuklarda dahi görülür. Fibröz plak, atherosklerozun lezyonudur. Damar dokularının lokal bir şekilde esnekliğini kaybetmesi ve sertleşmesidir. Damarların dokularını yıkıma ve değişime uğratan ise çamaşır suyu, yağ çözücü, lavabo açıcı, leke çıkarıcı, deterjan ve benzeri kimyasal maddelerin kullanılmasıdır.
Damarda %50 ya da daha fazla oranda bir tıkanma olursa, fibröz plak kan akımına karşı bir direnç meydana getirir ve kalp kasının beslenme yetmezliği ortaya çıkar. Damarlarda tıkanma ve dokularda beslenme yetersizliği devam ettikçe kalp dokularında zayıflama ve incelme meydana gelir. Tok karnına ağır çalışma, aşırı antreman ve ağır egzersizleri nefes kontrolü ile yapmanın veya tok karnına nefes kontrolüyle Kur'an-ı Kerim okumanın etkisiyle, plak içinde veya dokularda kanama ya da anevrizma (damar şişmesi), sonra da enfarktüs gelişebilir.
"Toksik hepatit" bölümünde anlatıldığı gibi atıkların karaciğerde toplanması ve toksik hepatit oluşması kanın yeterli derecede temizlenemez hale gelmesine sebep olur. Kirli, kolesterollü kan kalbe gelerek, kalp damarlarını tıkar, kalp kasını sertleştirir ve zayıflatır. Kozmetik, deterjan ve çamaşır suyu gibi kimyasal maddelerle harap edilen akciğerlere kan pompalamada zorlanan kalp kası zayıflayarak ve genişleyerek kalp yetmezliğine de yol açılır.
Tedavisi
Kalp hastalıklarının tedavisi de, diğer hastalıklarda olduğu gibi, yemekleri azaltmakla ve beslenmeyi düzeltmekle başlar. Sonra da zeytinyağı hariç tüm yağlardan vazgeçmek, bağırsakları çalıştırarak tedavi etmek; karaciğeri, böbrekleri, kanı ve damarları temizlemek, haftada 3-4 kez en az yarım saat tempolu yürüyüş ve ölçülü spor yapmak, oruç ile kilo vermek ve vücut ağırlığını kontrol altında tutmak gerekir.
Beslenme düzeni:
Sabah, saat 7-8'de ballı sarımsaklı ilaç, acıkınca limon veya greyfurt suyu içilir.
• 1 saat sonrasından başlayarak ikindiye kadar 2-3 bardak kırmızı pancar + havuç suyu veya kırmızı pancar + ıspanak suyu, ya da semizotu suyu içilir. Bu arada 1-3 diş sarımsak yutulur.
• Öğlen (saat 13.00-14.00) salata veya yoğurt ile 1 çeşit yemek yenir. Yemekle beraber veya yemekten sonra 1 - 3 diş sarımsak yutulur. Sarımsak yerine çiğ soğan da yenebilir.
• Akşam (saat 19.00-20.00) 1-3 diş sarımsak yutulur ve incir, hurma veya karpuz yenir (hurma karpuzla birlikte yenebilir).
• Uykudan önce 30 gr. sarımsaklı zeytinyağı + 30 gr. limon suyu içilir. 4 hafta boyunca bu beslenme şekline devam edilir.
• Mide ve ince bağırsakları kuvvetlendirmek ve kan dolaşımını canlandırmak için zencefil kullanılır:
• Taze zencefil, kabuğunu soymadan katı meyve sıkacağı ile sıkılır ve ilk iki hafta boyunca, her gün bir çorba kaşığı olmak üzere küçük yudumlarla içilir.
Bu 4 hafta boyunca her Pazartesi açlık yapılır.
Her Perşembe, gün boyu limon suyu + su karışımı, kırmızı pancar + havuç suyu + ıspanak veya semizotu suyu + kereviz veya maydonoz suyu karışımıyla dönüşümlü olarak istenilen miktarda içilir, başka hiçbir şey yenmez.
Bu 4 hafta bittikten sonra 3 gün açlık yapılır ve 4. gün karaciğer temizlemesine geçilir.
Bir hafta sonra kireç temizlemesi, bir hafta sonra da böbrek temizlemesi yapılır.
Temizlemeler ortalama 8-9 hafta sürer. Bu süreçte her Pazartesi bir gün (36 saatlik) oruç tutulmalı, hiç bırakılmamalıdır. Her oruç gününde hacamat yaptırmalıdır. Şişmanlık problemi olanlar bu süre içerisinde yaklaşık 9-12 kilo verirler. İyice kilo vermeden kalp hastalıklarından kurtulmak ve korunmak çok zordur.
Ballı sarımsaklı ilacın yapılışı:
• 10 tane limonun suyu + tahta havanda dövülmüş 10 baş sarmısak + 1 kilo halis bal karıştırılarak cam kavanoza konur. Ağzı 3 kat bezle kapatılır, karanlık ve serin bir yerde 7 gün bekletilir. 7 gün dolunca süzülür ve kapağı kapatılarak buzdolabına konur. Hazırlanan karışımdan günde bir defa olmak üzere 4 çay kaşığı yutulur. Karışımın miktarı mutlaka 4 çay kaşığı şeklindedir. Her defasında ağza 1 çay kaşığı karışım alınır, hemen yutulmayarak, ağızda dolandıra dolandıra eritilir. İlacın mutlaka bu şekilde tüketilmesi önemlidir, çünkü ilacın ağızda dağılmasıyla mideye değil, ağız damarlarına gitmesi sağlanmış olur. Bu ilaç bitene kadar, açlık günleri hariç her gün aynı saatte aç karına içilir. Kalp, beyin damarlarını ve diğer damarları temizleyerek açan ve kalbi kuvvetlendiren mükemmel bir ilaçtır. Senede bir defa sağlıklı olanların sağlığını koruması, hastaların ise iyileşmesi için kullanılmalıdır.
Devamlı kullanılan ilaçlar:
• Kalbi kuvvetlendiren karanfil iki şekilde kullanılabilir: Günde 3-5 tane karanfil iyice çiğneyerek yutulur. Veya bir çorba kaşığı karanfil bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, kısık ateşte kaynayana kadar ısıtılır, 8-10 saat demlendikten sonra süzülür. Her gün bir yudum alınır ağızda dolandıra dolandıra eritilir ve yutulur.
• Damar tıkanıklıklarını açıcı olan tarçın aynı miktarda nane ile karıştırılarak demlenir ve her gün birer çay bardağı içilir. 1-2 hafta devam edilir. Sonra ballı sarımsaklı ilaç kullanılır.
• Kanı sulandırma, kalp kaslarını güçlendirme ve kalp damarlarını temizleme gibi yararlan olan limon, greyfurt, nar, elma veya bu meyvelerin özsuları ile çilek, karpuz, nane ve reyhan kullanılır.
• Taze sıkılmış oğulotu suyunu yudumlamak, oğulotu çayı içmek, taze oğulotunu ezerek, kuru oğulotunu ıslatarak yemek, ezilmiş kuru oğulotunu suyla yutmak kalbi kuvvetlendirir, kalp çarpıntısı ve nefes darlığını giderir. Ayrıca ökse otu koroner kalp hastalıklarının önlenmesine yardımcı olabilir.
Her tür kalp rahatsızlığında kullanabilen en önemli bitkilerden biri de alıçtır. 1 tatlı kaşığı ezilmiş yaprak çiçek tozunu hergün suyla yutmak veya 1 tatlı kaşığı yaprak-çiçek karışımını 1 bardak kaynar suyla demleyerek içmek ve alıç meyvesini her gün bir avuç yemek, ve 1 -2 yıl boyunca hiç ara vermeden kullanmak, çok iyi sonuç verir. Bunları kullanmakla beraber 7 defa 3 günlük açlık yapılır. Kalp krizi geçirenler ise 3 günlük açlıklardan sonra mutlaka 3 aylık aralarla 1-2 defa 10 günlük açlık yapmalıdırlar.
Önemli noktalar:
Bir öğünde 200-250 gr.'dan fazla yememek gerekir. Yemeğin miktarı fazlalaşınca, kalbin işi de ağırlaşır ve bu miktarı hazmedebilmek için 2-4 kat güç harcar.
• Yemek olarak çiğ meyve, bilhassa üzüm, incir, elma, limon, greyfurt ve çiğ sebze, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı pancar, havuç, brokoli, kabak, semizotu, karpuz, bal, az miktarda badem, ceviz, sebze yemekleri, öğütülmemiş yulaf ve arpa suyu, pirinç, haftada 1-3 defa kan grubuna uygun et, 2-3 defa balık, bir-iki defa taze yumurta, sızma zeytinyağı, ceviz yağı ekmekle yenebilir. Patates ara sıra fırında ka-buklarıyla pişirilerek yenebilir. Tuz olarak, sadece kaya tuzu günde 1,5-2 gr. kullanılabilir. Süt ürünlerinden en iyisi yoğurttur. Kan grubu "A", "B" ve "AB" olanlar yoğurdu her gün, beyaz tuzsuz peyniri ise haftada 3-4 defa yiyebilirler. Kan grubu "O" olanlar ise sadece haftada 1-3 defa yoğurt ya da kefir yiyebilirler.
• Kabızlık ve gazdan sakınmak gerekir. Çünkü şişen ve ağırlaşan bağırsaklar diyaframı hareketsiz bırakır, nefes alıp verme ağırlaşır, bunun sonunda diyafram akciğerle birlikte kalbi sıkıştırır.
• Ağır yük kaldırmamak, yüksek merdivenlerden ve yokuşlardan kaçınmak gerekir. Bu gibi hareketler kalp atışlarını hızlandırır, bunun sonucunda ise hayat kısalır. Çünkü bütün canlıların kalp atışları sayılıdır.
• Konserveler ve her tür hazır yiyecek, hazır meyve suları ve her tür hazır içecek, iyotlu rafine olunmuş tuz, yapay tuz, İtalyan buğdayı (tip 405-550) ve ürünleri, margarin, rafine edilmiş sıvı yağlar hiç kullanılmamalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Siyah çay, kahve, çikolata kullanılmamalı ve sigara içilmemelidir.
• Ev temizliğinde deterjan, çamaşır suyu ve benzeri maddeler kullanılmamalıdır.
Not: Doğuştan kalp hastası olanlar için de, açlık yapmak, beslenmeyi düzene sokmak ve zararlılardan kaçınmak gerekir. Bu tedbirleri alan bir kimsenin kalp kapakçığını ve damarları değiştirme, kalp nakli, kök hücre kullanma gibi dünya ve ahiret için tehlikeli hiçbir işleme ihtiyacı kalmayacaktır. Bu doğal tedavi metodları Allah-ü Teala'nın emaneti olan bedenimizi ve canımızı korur.