Bilinçaltı Temizliği

Bilinçaltı Temizliği

Bilinçaltı temizleme bazı yerlerde bir pazarlama aracı olarak kullanılsa da aslında bilinçaltı temizliği adı verilen belli bir uygulama  yoktur. Bu terim yerine bilinçaltını yeniden programlama” kavramından bahsetmek daha doğru olur.  Bilinçaltını yeniden programlamaktan bahsedilecekse de bunu bir hedef çerçevesinde yapmak şarttır.  Çünkü bilinçaltında bir temizlik yapmak istiyorsanız neyi neden temizlemek istediğiniz konusunda net olmanız gerekir. Siz net olursanız, temizlenmesi gereken şeyler zaten temizlenir. Bu “bilinçaltı temizleme” kavramını, bilinçaltınızdan bir bilgi ya da bir yaşantıyı sildirmek olarak algılamamalısınız. Zira öyle bir bez, havlu henüz keşfedilmemiştir. Ancak bilinçaltınızdaki bir kayıttan kaynaklanan herhangi bir algıyı değiştirmeniz gayet mümkündür.

 

Geçmişi Geçmişte Bırakmak.

 

 

Bilinçaltı Temizliği dediğinizde çoğu kişinin aklına “birtakım eski anıların veya yaşantıların bilinçaltından silinmesi geliyor. Halbuki böyle bir şey mümkün değildir.  Meselâ; boşanan biri bilinçaltı temizliği yaptırarak o kişiyi sanki hiç tanımamış gibi bilinçaltından sildiremez. Ancak o ayrılıkla ilgili algıyı değiştirmek mümkündür. Yani herhangi bir bilinçaltı kaydını hipnozla da silemezsiniz, başka bir uygulamayla da. Ancak yeni kayıtlarla veya eski kaydın revize edilmesiyle davranış ve his değişikliği oluşturmak mümkündür. Silmek veya temizlemek diye bir şey yoktur. Zannedildiği türde bir “silme işlemi” ancak demans ve alzheimer gibi bazı organik hastalıklar yaşayan kişilerde görülür. 

 

Zihnimiz %12 bilinçli zihin, %88 bilinçaltı zihinden oluşuyor. Araştırmalara göre bilinçli zihnimiz saniyede 5-9 veri alabiliyorken, bilinçaltı zihnimiz 3 milyon (!!!) veri alabiliyor. Bilinçaltı zihnimizin en önemli ve mucizevi özelliği giren tüm verileri sorgulamadan kabul etmesidir. Bilinçli zihnimizin aksine, onun için “imkansız”, “zor”, “ulaşılması güç” kavramları yoktur, çünkü onun için hayal ve gerçek kavramları yoktur. DNA’mız ve epigenetik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Amerikalı Biyolog Profesör Dr. Bruce H. Lipton bilinçaltını şu şekilde tanımlıyor: “Bilinçaltı bir kaset çalar gibidir, kaseti değiştirmediğiniz sürece dinlediğiniz şey değişmeyecektir”.
 

Eğer “Tüm aksilikler beni bulur” düşüncesine sahipseniz ve bunu devamlı dile getiriyorsanız, aksiliklerin sizi bulacağından emin olabilirsiniz. Diğer yandan düşüncelerinizin hayatınızı istediğiniz yönde etkilemesi de elbette mümkün. Henry Ford’un da dediği gibi “Yapabileceğinizi de düşünseniz, yapamayacağınızı da düşünseniz, haklısınız.”, çünkü bilinçaltı zihniniz sizi her zaman haklı çıkarmak için uğraşacaktır.

 

Düşünce duygu ve hislerimizin tutulduğu bilinçaltı zihnimiz değiştiğinde hayatımız ve deneyimlerimiz de kesinlikle değişecektir! Siz bilinçaltınızı değiştirdiğinizde yaydığınız titreşimi, dolayısıyla da yaşamınıza çektiğiniz deneyimleri değiştirirsiniz, böylece gücünüzü tekrar kendi elinize alırsınız. (uplifers.com) 

 

Doktor Aidin SALİH'e göre güneş doğmadan 2 saat önce uyanmak gerekiyor. O der ki " Uykusu çok olanın ruhu hasta ve işi zordur." Uykunun en iyisi 5 saati geçmeyendir. Yetişkin bir insan için 6 saat uyumak normaldir. Çocuklar, ağır çalışanlar, hasta ve zayıflar 7-8 saat uyuyabilirler. Akşam yemekten 2-4 saat sonra, saat 22:00-23.00'den 04.00-05:00'e kadar olan süre uyku için ideal bir zaman dilimidir. Hiç olmazsa, saat 24.00'e kadar yatılmalı ve güneş doğmadan kalkılmalıdır.

 

Bilinçaltını Pozitif Kodlama

 

 

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte kalkın. İlk iş olarak, başka bir işle uğraşmadan 2 dakika boyunca şunu yapın. 4 saniyede nefes al, 4 saniye tut ve 4 saniyede ver. Ve de ki; ben, şöyle bir yanlış düşünceye sahibim ya da şu olayda yanlış yaptım ya da bilinçaltımda şu şekilde yanlış bir kod var. Aslında şöyle yapsam daha iyi olurdu ya da şu negatif kodu benim yararıma olacak şöyle bir kodla değiştiriyorum.

 

Durum ya da negatif kod üzerinde çalışarak hızlı bir bilinçaltı temizliği yapmanız mümkün. En önemlisi sinir bozan, stresli ortamlarda bulunmayın. PAS NASIL DEMİRİ ERİTİRSE STRES DE İNSANI ERİTİR. Bir başkası sizin adınıza bilinçaltı temizliği yaptığını söylüyorsa da üzgünüm ama çok fena aldatıyorlar. Hayatımızda fazlalık hissettiğimiz her şeyden. Bu bir eşya olabilir, bir duygu olabilir hatta enerjisi ile bizi yoran insanlar olabilir. Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa Bugün ne konuştuğuna baksın.

 

Sadece olmasını istediğiniz şeyleri söyleyin. Hasta olmak istemiyorum" yerine, ”sağlıklıyım." Öyle ki beyin negatifi algılamaz. Söylenen her sözü gerçek kabul eder. Yaşlanmak istemiyorum" yerine "Her daim genç kalacağım." Mesela siz, "Unutma" dediğinizde onu "unut" olarak algılar. "Aklında tut" demek daha doğrudur. Birisine, “Panik yapma” dediğinizde daha fazla panik olacaktır. Bunun yerine "sakin ol" demek daha uygundur. Bazı insanlar hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkarlar. "Benim şekerim var!" "Benim tansiyonum var!" "BEN" diye başlayan her cümleyi bilinçaltınız sahiplenir ve emir kabul eder.

 

SON PARAGRAF: Dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder ve beyin gerçekleştirmek için harekete geçer. Sözlerinizle birlikte, düşünceleriniz değişmeye başlar. Düşünceleriniz değiştikçe de ; davranışlarınız değişir ve siz başka birisi olursunuz. Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün.  “Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.”  “Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!” Sadece iki kelime AMA ve OLSA BİLE kelimeleri cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor öyle değil mi? İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor. Kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle ve güzel duygularla dolduralım.