Tarçının Faydaları Nelerdir?
Tarçın denilince ilk aklıma gelen tatlılardan, yemeklere ve içeceklere katılan bir baharat olmasıdır. Öksürük ve akciğerlere çok iyi geldiğini de biliyorum. Asya kökenli olan tarçın dünya genelinde en çok kullanılan baharatlardan bir tanesidir. Oldukça güçlü bir kokuya sahip olan bu baharat hem hafif tatlı, hem de bir miktar yakan farklı bir lezzettedir. Toz hâlinde olanı yutarken biraz zorlanırız. Tarçın yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, demir ve lif içerir. Kan hücrelerinin pıhtılaşmasını önleyen cinnamaldehyde, cinnamyl asetat ve cmnamyl alkol gibi antioksidan maddeler konusunda çok zengindir. Ayrıca tarçın, tam bir potasyum deposudur.
Dr. Aidin SALİH bu baharattan Gerçek Tıp kitabının doğal ilaçlar bölümünde bahseder: " Kataraktı ve göz kararmasını giderir, nezleyi, öksürüğü, saç dökülmesini durdurur. Yüzdeki siğillere, titremelere, baş ağrılarına çok faydalıdır. Karaciğerdeki tıkanıklığa, rahim ve böbrek hastalıklarına iyi gelir. Vücut sistemlerinin çalışmasındaki düzensizliği giderir, atar damarları ve özellikle kalp damarlarını açar. Siyah çay ve kahvenin zararını azaltır. Yemeklerin üzerinde ve beyaz undan yapılmış hamur işlerinde kullanılabilir."
Tarçın günde 0,5-1 çay kaşığından fazla kullanılmamalıdır. Üçüncü derecede ısıtıcı ve kurutucu olduğu için her gün kullanılmaz. 1-3 haftalık kürler halinde ve haftada 1 -2 defa çay, kahve ve yemeklerde kullanılabilir.
Bugün tarçın yerine doğala özdeş tarçın aroması glikoz veya fruktoz ile karıştırılmakta, bu karışım hazır gıdalarda, pastahane ürünlerinde ve salepte kullanılmaktadır. Tarçın alırken kabuk tarçını tercih etmek gerekir.
Öksürük ve Akciğerler İçin Bitkisel Çözümdür.
Son söz-2 kitabında şöyle bir tavsiye var. " Öğütülmüş tarçın ve melisa günde 3 defa birer çay kaşığı ayrı olarak su ile içilir. Öksürük hemen o gün yumuşar, balgam oluşur ve çok kolay bir şekilde akciğerden ayrılır. Böylece öksürük de biter. Bu ilacı 2 hafta veya 21 gün kullanmak yeterli olur ama ciddi problemlerde daha uzun kullanmak gerekir". Aidin SALİH diyor ki bu ilacı değerlendirmek için bana bir vakâ vesile olmuştu:
Bana gallop ritmi, kalbinde ritim bozukluğu olan yaşlı bir adam geldi ve durumu çok perişandı. Onun kalbini dinlediğimde belki 3 ay bir süre yaşar diye düşünmüştüm çünkü çok problemi vardı. Kalp problemli ve karaciğerde kötü durumdaydı. Böylelikle ona 3 ay sonraya kontrol verdim o da geldi. 5 sene oldu ve hâlâ geliyor. Bu kişi ömür boyu unla çalışmış. Değirmende bir süs kabağı asılıymış. Ne zamandan sonra bakmışlar ki o süs kabağının içi unla dolmuş. Ben anladım ki bu beyefendinin de akciğeri o hâli almıştı. Bu yüzden kalbi de bu denli bozulmuştu.
Bu hastanın önce öksürüğü başladı, ben de ona tarçın ve melisa verdim. O da balgam atmaya başladı. Bir sürü parça parça balgam attığını söyledi. Bu onun kalp ritmini düzeltti ve sadece kapaklardaki açıklık, yetmezlik kaldı. Eminim ki akciğer daha iyi olunca kalp de kendini toparlar. O zaman kapakçıkların açıklığı, yetmezliği de yok olur. Çünkü kalp toparlanır ve küçülürse kapaklar da otomatik olarak kapanır.