Kekemelik Nedir? Çocuklarda Kekeleme Sorunu!
Kekemelik çocuklukta başlayan normal akıcılık ve konuşma akışıyla ilgili bir konuşma bozukluğudur. Kekemelik sorunu olan bireyler ne söylemek istediklerini bilirler, ancak söylemekte zorlanırlar. Örneğin ;bir kelimeyi, heceyi, ünlü veya ünsüz sesi tekrarlayabilir, uzatabilirler veya konuşma esnasında duraklayabilirler. Kekemeliğin önlenmesi için bunlara dikkat edilmesi gerekir. Ebeveynler telaşlı ve aceleci olmamalıdır. Konuşması tam dinlenmeli, çocuğa konuşurken baskı yapılmamalıdır. “Nefes al, güzel konuş, yavaş konuş, böyle tekrar et…”gibi uyarılar yapılmamalıdır. Çocuk konuşurken sabırla dinlenmelidir. Alay etme, utandırma, taklidini yapma, zorlamadan kaçınılmalıdır. Teknik oyun ve davranışçı yöntemler çocuğun kekemelikten bağımsız konuşma becerisini artırır.
Gerçek Tıp, Dr. Aidin SALİH
Dr. Aidin SALİH'in Gerçek tıp kitabının çocuk hastalıkları "korku" bölümünde kekemelik için şu ifadeler vardır: "Bebeğin beyni bütün çevrede cereyan eden davranışları, konuşmaları ve sesleri kendi hafızasına, kendine söylendiğini kabullenerek, titizlikle kaydeder. Anne ve karnındaki bebek huzurlu olurlarsa, bu kayıtlar hücre veya beyin tarafından sadece bilgi olarak kullanılır. Fakat baygın, hasta, yaralı, ateşli, korku ve acı içerisindeyken, bebeğin beyni tarafından kaydedilen her kelime, duyulan her ses dalgası bebeğin beyninde bir program oluşturur. Bu program daha sonra bilgisayar virüsü gibi çalışır. Mesela, hamile bir kadına şiddetli bir şekilde "sus" denirse ve o da korkarsa, o zaman "sus" kelimesinin meydana getirdiği ses dalgaları anneyle birlikte korkan bebeğin beynine yerleşir."
"Bebek, anne karnındayken veya doğduktan sonra, bu kelimeyi her duyuşunda, beyninde oluşan o program güçlenir. Çocuk konuşma çağına gelince kekelemeye başlar veya uzun zaman konuşamaz. Bu çocuğu, etkisinde bulunduğu programdan kurtarabilmek için, bir müddet anne-babadan uzaklaştırarak, başka bir ortam sağlanırsa, programı oluşturan kelime bir süre duyulmayacağı için program zayıflar, kekemelik ortadan kalkar. Bu şekilde oluşan programların sayısı, tamamen hamile kadının ve bebeğinin bulunduğu ortama bağlıdır ve bebeğin beyninde bunlardan yüzlercesi mevcut olabilir. Bu sebepledir ki islam'da, kadın ve çocuklarla yüksek sesle konuşmak, şiddetli emirler vermek, onları korkutmak ve dövmek yasaklanmıştır. Müslüman, kime olursa olsun, bir isteğini bildirirken "İster misin, bakar mısın, yapar mısın, susar mısın" gibi ifadeler kullanmalıdır."
"Sezaryen ile doğan, genel anestezi ile ameliyat olan, herhangi bir kaza veya hastalık geçiren çocuğun beyninde o sırada çevresinde konuşulan her kelimeden bir program oluşur. Bu programlar daha sonra beynin çalışmasını engeller. Mesela, doktor hemşireye "sen bunu yapamazsın" dediyse, çocuğun beyninde sürekli çalışacak olan "sen bunu yapamazsın" programı oluşur ve sonuçta çocuk hiçbir iş yapamaz hale gelir. Veya doktor "acele et" derse, çocuk hep acele eder. Ya da annesi hamilelikte veya anestezinin etkisinden uyanırken "midem bulanıyor" derse, çocuğun hep midesi bulanır..."