Bel ve Boyun Fıtığı

Bel ve Boyun Fıtığı

Fıtık başlangıcı belirtileri bu makalede. Boyundan başlayıp kalça kemiğine kadar inen omurlar, hareket sisteminin en önemli parçaları arasında gelmektedir. İnsan omurgasında, omurganın hareketliliğini sağlayan esnek bir doku parçası bulunur ki buna disk denir. Bel fıtığı, omurlar arasındaki omuganın yükünü taşıyan diskin yırtılarak, içindeki maddenin dışarı çıkıp sinir köklerine yaptığı baskı sonucu oluşan bir hastalıktır. Halk arasında bel ve boyun fıtığı ile ilgili yanlış bir kanı vardır. Bel fıtığı illa ters bir hareket, çarpma, düşme, kaza, ağır birşey kaldırma gibi faktörler ile oluşmaz. Herhangi bir sebep olmaksızın kendiliğinden olur. Bel fıtığı ağrıları, kalçadan başlayıp uyluğa, bacağa vurur. Hatta ayak ve topuğa kadar yayılır. Uyuşukluk da en sık rastlanan şikayetlerdendir. Yol yürürken (özellikle yokuş ve merdiven çıkarken) ağrı nedeni ile durmak zorunda kalmak. Ayak parmaklarında kuvvet kaybı, v.b bulguları vardır. Obez hastaların bir an önce kilo vermesi gerekmektedir. Zaten obezlik dizlere de çok büyük sıkıntı verir. 

 

Gerçek tıp kitabına göre ise, bağırsak, böbrek ve üreme organlarındaki hastalıklar, kireçlenme, düz taban, uygun sırt pozisyonuna sahip olmamak gibi bir nedenle disklerden biri esnekliğini yitirebilir, ve küçülüp büzülebilir. Değişime uğrayan bu disk omurga hattının dışına taşabilir. Bu duruma " bel fıtığı" denir. Aynı durum boyun omurlarından birinde meydana gelirse "boyun fıtığı" denir. Kola giden siniri sıkıştırarak ya da ezerek ağrıya neden olur. Yukarıda özellikle kireçlenmenin altını çizdim. Çünkü, fıtık ile ilgili diğer kaynaklarda da gördüğüm kadarıyla eski tabiblerde kireçlenmeden söz ediyorlar. Kireçlenme için her sabah bir limon suyla karıştırılarak içilebilir. 

Tedavi:

Tedavisinde öncelikle grip hastalarına tavsiye ettiğimiz istirahat ile başlanır. Kürek kemiklerinden kuyruk sokumuna kadar olan bölgede, omurganın iki yanına ikişer sıra halinde 1 gün ara ile kupa kapatılır. Sonra bu bölgeye hindyağı, acı kavun yağı, düğün çiçeği yağı veya zakkum yağından herhangi biri sürülür. Burada bir uyarı yapalım, kupa ağrıyan yere kapatılmaz, ağrıyan yerin çevresine kapatılır. Mevsim ilkbahar veya sonbahar ise, bele 11 sülük konur. Sülükler düştükten sonra ısırılan yerlerin üzerine muhakkak birkaç defa kupa çekilir. Kupa çekmek bazen fıtıkların çıkmasını sağlar. Sülük mevsimi değilse, bel ve kuyruk sokumundan hacamat yaptırılır. Bunlarla bel ağrısı azalıp yok olabilir. Fakat şifa bulmak için yani kalıcı olması için vücutta genel tedaviyi tamamlamak gerekir. ( Hacamat, kupa ve sülük işten anlayan EHİL insanlara yaptırılmalı. Çok iyi araştırın. )

Sağlığı Korumak

Eski tıp kitaplarında şöyle geçer. Tıbbın kuralı üçtür:" Sağlığı korumak, zararlı şeylerden perhiz etmek ve bozuk maddeleri boşaltmak." Beden doğallıktan çıkarsa vücudun dengesi bozulur. Bu tip hastalıklar, bölgesel olarak tedavi edilmez. Vücudu genel olarak düşünmek gerekir.  Önce mide-bağırsak, sonra karaciğer, böbrekler tedavi edilmeli. Karaciğer çok önemli bir organdır. Bağışıklık sistemi öyle mükemmel yerleştirilmiştir ki; onu tahrip etmek için uğraşmak gerekir. Yani; Irsî hastalıklar hariç hastalıkların tedavisi aşağı yukarı aynıdır. Aslında fıtık olmadan önce vücut muhakkak sinyal vermiştir. Dikkat etmemişsinizdir.  Doktorunuza başvurunuz. MR da zaten ne olduğunu doktor görecektir.  Bizim demek istediğimiz şudur;  bozulan ve yer değiştiren disk komşu sinirler üzerinde geri dönülmez bir tahribat oluşturmuş ise veya omurilik üzerinde doğrudan ezici bir etkisi varsa,ameliyatada başvurulabilir. Basit bel ağrıları için de ameliyat olmayın.